Futbolcularımıza Göre İlk Yarının "En"leri





"İlk yarıda en beğendiğiniz gol” sorusunun galibi Fink’in Fenerbahçe’ye attığı gol oldu...

İbrahim Toraman: Fabian’ın Trabzonspor’a golü
Tomas Sivok: Fink’in Fenerbahçe’ye golü
Filip Holosko: Fink’in Fenerbahçe’ye golü
Yusuf Şimşek: İsmail Köybaşı’nın Ankaragücü’ne golü
İsmail Köybaşı: Fabian’ın Trabzonspor’a golü
Ekrem Dağ: Fink’in Fenerbahçe’ye golü
Necip Uysal: Tello’nun Manchester United’e golü
Nihat Kahveci: Kendisinin Kasımpaşa’ya golü
Rıdvan Şimşek: İsmil’in Ankaragücü’ne golü
Serdar Özkan: Nihat’ın Kasımpaşa’ya golü
Hakan Arıkan: Nobre’nin Bursaspor’a golü
Michael Fink: Kendisinin Fenerbahçe’ye golü
Erkan Zengin: Nihat’ın Kasımpaşa’ya golü
Korcan Çelikay: Fink’in Fenerbahçe’ye golü

***

Futbolculara “ilk yarıda en çok üzüldüğünüz maç?” sorumuza ağırlıklı olarak verdikleri yanıt, Galatasaray maçı oldu...

İbrahim Toraman: CSKA Moskova
Tomas Sivok: Kayserispor
Filip Holosko: CSKA Moskova (sakatlandığı için)
Yusuf Şimşek: Galatasaray
İsmail Köybaşı: Kayserispor
Ekrem Dağ: CSKA Moskova
Necip Uysal: Diyarbakırspor
Nihat Kahveci: Diyarbakırspor
Rıdvan Şimşek: Galatasaray
Serdar Özkan: Galatasaray
Hakan Arıkan: Wolfsburg
Michael Fink: Galatasaray
Erkan Zengin: CSKA Moskova
Korcan Çelikay: Wolfsburg

***

Futbolcularımızın “ilk yarıda en çok sevindiğiniz maç?” sorumuza ağırlıklı olarak verdikleri yanıt, Fenerbahçe maçımız oldu...

İbrahim Toraman: Manchester United
Tomas Sivok: Fenerbahçe
Filip Holosko: Fenerbahçe
Yusuf Şimşek: Fenerbahçe
İsmail Köybaşı: Fenerbahçe
Ekrem Dağ: Fenerbahçe
Necip Uysal: Fenerbahçe
Nihat Kahveci: Fenerbahçe
Rıdvan Şimşek: Fenerbahçe
Serdar Özkan: Fenerbahçe
Hakan Arıkan: Fenerbahçe
Michael Fink: Fenerbahçe
Erkan Zengin: Fenerbahçe
Korcan Çelikay: Manchester United

***

Futbolcuların “ilk yarıda en iyi performans gösteren futbolcumuz kimdi?” sorumuza ağırlıklı olarak verdikleri yanıtlar, kalecimiz Hakan Arıkan’ı birinci sıraya taşıdı.

İbrahim Toraman: İsmail
Tomas Sivok: İsmail
Filip Holosko: Sivok
Yusuf Şimşek: Hakan - Rüştü
İsmail Köybaşı: Ekrem
Ekrem Dağ: Hakan - Rüştü
Necip Uysal: İsmail
Nihat Kahveci: Hakan-Rüştü-Fabian-Ekrem
Rıdvan Şimşek: Bobo
Serdar Özkan: Hakan
Hakan Arıkan: Serdar
Michael Fink: Kendisi
Erkan Zengin: Hakan
Korcan Çelikay: Fabian
Haber1903'ün Haberi


En beğendiğim gol: Fink'ın Fenerbahçe'ye golü.
En sevindiğim maç: Man United maçı
En üzüldüğüm maç: Kayserispor ve Diyarbakırspor maçları arasında kaldım. Deplasmanda Galatasaray'a yenilebilirsiniz. İçerde de olsa Wolfsburg ve CSKA malubiyetleri de kabullenilebilir. Ama içeride puan kaybettiğimiz bu iki maç çok kritik zamanlarda oldu.
Adamım: Matteo Ferrari. Fabian, Fink, İsmail, Hakan ve İbrahim Üzülmez falan da iyilerdi kabul. Ancak Matteo daha ilk aylarında takımın defansif liderliği başarıyla üstlenmesi ile en üste çıktı.

Biraz Pascal, Biraz Bayram, Biraz Itır Esen

Geçtiğimiz günlerde Haber1903 & 1903Tube ortaklığında "Her daim Beşiktaş" paneli yapıldı. Resimlerden sonra panelin videosu da 1903 Tube'da yerini aldı.

Bu güzel organizasyonu yapan herkese teşekkürler. Erdem Ulus'a ayrıca teşekkürler...

Son derece keyifli bir sohbet olmuş. Orada olmak lazımdı.

İzlemek için alttaki resime tıklayınız.

Haber1903 Her Daim Beşiktaş Paneli

İlk Yarı Karnesi




Türkiye Gazetesinden.

Transfer Dönemi Muhabbetleri #1





- Bobo ile opsyonu kullanmış yönetim, sözleşme 2011'e kadar uzatıldı.

- Manisaspor'lu Sezer Öztürk'le prensipte anlaşılmış.

- Cenk Gönen, Serkan Kırıntılı çalışmaları tam gaz devam ediyormuş. Diğer tarafta Murat Şahir var bir de. Denizlispor'a 500.000 € + 2 oyuncu deniliyor.

- Kayserispor'lu Mehmet Eren için GS ve bizimkiler yarışıyormuş.

- Erhan Güven Azerbeycan yolcusuymuş.

- Serdar Özkan Bosman Fırsatı olarak diğer takımların önünde. Bedava olunca akla gelen takım Galatasaray. Serdar'ın şu halini gördükçe Galatasaray'ın Gökhan Zan'dan sonra bize yaptığı en güzel şey olur gibi geliyor. Ama gencecik adamı da kaptırmamak lazım.

92-93 Sezonunda




:)

İlk Yarının Ardından Rakamlar & Tablolar




(Resime tıklayarak tam boy haline ulaşabilirsiniz.)

İçerde 11, deplasmanda 9 gol attık.

İçerde yediğimiz gol sayısı da, dışarıda yediğimiz gol sayısı 5.

Ortalamada 76 dakikada bir gol atıp, 153 dakikada bir gol yedik. Maçlarımızın %65'ini gol yemeden bitirdik ki ligde bu konuda lideriz.

Maçlarımızın %29'u üst, %71'i alt bitti. 3 Maçımız ise golsüz eşitlik ile sonuçlandı.

En golcü oyuncumuz 6 gol ile Bobo. Ardından 2'şer golle Fink ve Tabata geliyor. Ekrem, Tello, Holosko, Nobre, İsmail Köybaşı, Nihat, Ernst, Uğur İnceman birer gole sahip isimler. Aklıma gelen Nihat'ın 2(Bobo, Holosko), Üzülmez'in 2(Fink, Uğur) asisti var ki zaten asist bilgileri pek sağlıklı tutulmuyor.

FD #2 / Bir zamanlar ben de Terry gibi sevdim



Biz Beşiktaşlıların Fenerbahçe nostaljisi vardır mesela. Tamamıyla mutsuzluktan ve kahırdan beslenir. Tek gerçek İngiliz Sör’ü Gordon Milne dönemi. O zamanlar lise üniversite çağlarım; Beşiktaş’ımız lehine neredeyse yirmilere varan bir galibiyet farkı. O dönem Beşiktaş’ımız Beşiktaş’tı. Herkesin sempati ve hayranlıkla izlediği bir takım. Anadolu’da nefret edeni olmayan tek büyüktü, altın çağ idi işte. Altyapı altın değerinde idi.


Eski bir Yazı'sından

Yeni yazılar tamam da eski yazılardan da biraz nostalji yapalım.

Korcan Rasim El Ele


Rüştü ve Hakan'ın sakatlığında kalemizi emanet edeceğimiz genç kalecilerimiz.

Nobre Ends His 1232153535 Minute Goal Fasting


En son 7 Marttaki Hacettepe deplasmanında gol atmıştı.Sonra da bol sıfırlı bir sözleşmeye imza atmıştı.

Geçen sezonun son dönemlerinde sakatlanmıştı ve yerini Bobo'ya bırakmıştı.Beşiktaşımız da sezonu çifte kupayla kapatmıştı Nobre'nin oynamadığı ve gol atmadığı dönemde.

İşte o Nobre 10 ay sonra golünü attı(her ne kadar kural hatası olsada) ve Beşiktaş mağlup oldu.Ben Nobre'nin aldığı bu maaşla takıma yarardan çok zarar getirdiğini düşünüyorum.İçinden çok koşuyor, çok mücadele ediyor diyenler yada diyecekler olacaktır elbet ama inanın size de o kadar para verseler sizde en az Nobre kadar mücadele edersiniz.

Sonuç olarak sadece koşarak milyonları alan ve kaçırdığı gollerle bize saç baş yolduran Nobre yerine niye Can'ı, Ali'yi yada Batuhan'ı izlemeyelim?Ama belkide esas sorun burda...

BuzZ!




Böyle bir atmosferde, böyle hava-zemin koşullarında, böyle bir maçta, hem de maç devam ederken bir anda geç kaleye; soğuk kanlılığı bir saniye elden bırakma.

Helal olsun Korcan, "buz" gibi ifaden & duruşun Süper Lig'de mücadele eden kaç kalecide vardır bilemem. Güven veriyor şimdiden.

Zapo'nun Profesyonelliği(!)


Bursaspor'a gider gitmez de; buraya geldiğim için çok mutluyum, çok iyi bir taraftarımız var gibi açıklamaları olmuştu. Bu gecede golden sonraki abartılı sevinci de onun ne kadar profesyonel olduğunu gösterdi.

Oysa geçen sene maçlardaki hırsı, isteği, gol sevinçleri ve şampiyonluk kutlamalarındaki içten hareketleriyle onun da bizden biri olduğunu sanmıştık. Hatta gönderildiğinde üzülmüştük bile ama bu gece anladık o hareketlerinin yapmacık olduğunu.

Bu maçtan sonra rahatlıkla söyleyebilirizki "İçimizde ölen biri var"

Ferrari'siz 14 Dakika


Kötü oynadık, haketmedik. Hakemin eyyamlarına, Nobre'nin gol atmasına, 2. yarı Uğur İnceman'ın girmemesine(hemde en gerektiği yerde) ve bunlar gibi bir sürü şeye şahit olduk bu gece İnönü'de.

Ama bütün bunlardan çok Ferrari'siz oynadığımız 14 dakika şaşırttı beni.Sezon başından beri ne kadar iyi defans yapıyoruz, bize gol atmak çok zor derken...

Beşiktaşımızda oyuncu değişikliği; çıkan oyuncu Ferrari giren ise Yusuf.

Ne olduysa bu dakikadan sonra oldu zaten.Takım olarak sahamıza çekildik.Bursada ise Zapotocny Ömer Erdoğan ikilisi ileriye geldi ve çift santrafor olarak oynamaya başladılar.Ertuğrul hocanın bu değişikliğini başta yadırgadım fakat dakika 85'i gösterince anladım.Ömer indirdi Ergic attı. 89.dakikada ise karambolden çıkan Ozan İpek'in ortasında Zapotocny durumu 3-2 yaptı.Sivok ve İ.Toraman etkisiz kaldılar her iki pozisyondada ve 15 yıl sonra evimizde mağlup olduk. Ertuğrul hoca ve Bursaya tebrikler.

Allah'ım sen bir daha bize Ferrari'nin sakatlığını gösterme...

FD #1 / Dün Seni Solda Görmüşler Sağında Teyyo Varmış




Sallama çay ile demleme çay hiç bir olur mu? Bize genelde sallama yabancılar geliyor, biz de diğer liklerden demleme olanları seyrediyoruz. Kasıyo Linkoln yine uzaklardan kasmış durumu “Galatasaray’dan aldığım para bana yetiyor” demiş, Cimbomun parası deniz yemeyen Linderot. Bak bir varmış bir yokmuş İnönü’de, güzel bir Tabata yaşarmış yedek kulübesinde. Bu adama yazık ve ayıp ettik, Beşiktaş’ımızın parasını da sokağa attık. Nasıl çıkaracağız bu zararı şimdi, Brezilya dizilerine mi versek fakir ama onurlu Roceryo olarak, ya da Yıldırım Demirören ibret müzesi açılsa da arkadaş part taym orda kamu hizmetine mi verilse?

***

Yazın bir tivi programında “Sınırsız bir yetki ve parayla bir transfer yapacak olsanız Beşiktaş’a kimi getirirdiniz dye sordulardı da “Delgado’yu gönderirdim” demiştim. Bendeki biraz ters kafa, direk dibinden avuta çıkar. Şimdi benim gönderiverdiğim adam Beşiktaş’ımızın 3. bölge çeşitliliği için ‘Dünyayı kurtaracak adam’ gibi bekleniyor hem de ikinci kez. Sanki bilmediğimiz bir Boka Cünyors yıldızıymış gibi. Yani benden başkan olmaz. Ah topçu olaydım keşke, bir kayıp zaman golcüsü, düşük bonservisli yüksek forma aşklısı... Sevdadan yana asistleri itinayla doksana takaydım. Gelişine vuraydım da son dakikada topun tamamı çizgiyi geçtiğinde yer gök inleseydi BeşiktAŞK diye. Deplase oldum sana geliyorum Asuman...

Yazının tamamı için tıklayınız

Sinan Bolat


Geçen sezon son maçta bir penaltı kurtararak takımını play-off'a, burdan da şampiyonluğa taşımıştı.

Bu gecede 90. dakikada attığı golle takımını UEFA Avrupa Ligi'ne taşıdı.

Alkışlar sana Sinan...İnşallah Milli Takımımıza da uzun yıllar hizmet edip, bu genç yaşta yaşadığın başarıları Türk milli formasıylada yaşatırsın.

İyi ki Varsınız Beyler!




79'da Cezayir'de, sonra İtalya: 2009 Beşiktaş...
80'de Mardin'de, sonra Avusturya: 2009 Beşiktaş...


Mutlu Yıllar beyler, Beşiktaş'ımıza yararlı nice senelere...

Goalless Nobre Worries Beşiktaş




Resme Tıklayınız

Beşiktaş'ın Emekçileri #1 / Deli İbo




Duygusal yaklaşmamak elde değil bazı oyunculara. Sahada her daim koşan, savaşan, yırtınan oyuncular vardır. Yetenekleri 10 üzerinden 5'tir ama öyle bir savaşır ki daha yeteneklisi olsa bile keyif verebilir bazen. Ama bir adam var ki kadroda keyif mi veriyor sıkıntı mı anlamıyor insan.

İbrahim Üzülmez.

Beşiktaş'ın 10 yıllık sol kanadı. Kaç adam, kaç teknik direktör eskitti belli değil. Kimler geldi geçti ancak İbrahim sol kanatta kaldı. Tabii bunda sol beklerin nadir yetişmesinin de etkisi var ancak adam ülkenin istikrar sembollerinden biri olduğu da bir gerçek.

Şimdi gözünüzün önünde şunları canlandırın.

Galatasaray'a attığı gol, bu sezonki Fenerbahçe-Manchester maçı performansları, (özellikle Fenerbahçe'ye atılan sol goldeki bindirmesi) Azerbaycan'a attığı gol, Barcelona maçı performansı. Şu yaptıklarını bir sezona sığdırsa ve kendisi 25-28 yaşlarında olsa; Barcelona sezon başında Maxwell'i değil de bizim Deli'yi transfer ederdi herhalde. (:

Buradan itibaren susuyorum sözü EkşiSözlük alıntılarına bırakıyorum:

nba'da shaq neyse, tsl'de de deli ibo odur. öyle renkli... bu adamdaki özgüvenin onda biri yeniçerilerde olsa, avrupa'yı komple yılbaşı paketi yapıp, topraklarımıza katardık.
(pilot santrafor, 24.11.2009 12:13)

sabri sarıoğlu ile beraber türk neslinin çayırda bayırda koşu dalında övünç sembolü, gurur tablosudur. çok istekli ve iyi niyetlidir. ibrahim üzülmez'in sergio ramos'tan temel farkı; ibrahim ister, ramos kazanır.
(osso, 01.04.2009 23:23 ~ 23:25)

maça sinek kaydı çıkıp, kirli sakal ile maçı bitiren milli futbolcu.
(ykyt, 01.04.2009 23:41)

Ne Olduğu ya da Ne Olmadığı Belli Olan Pembe Kazaklı ve Senin Gibiler


Manu - Beşiktaş maçı sonrası medyada çıkan; "Beşiktaş Manu'yu yenmedi; 16-17 yaşındaki çocukları yendi", "yok A2 takımını yendi" tarzı söylemleri çok duyduk. Bütün bunlar, Beşiktaş'ımızın Manchester deplasmanında aldığı galibiyeti gölgelemeye yönelikti tabii ki.

Esas konumuza gelirsek, yukarıdaki kadro Beşiktaş maçındaki kadrodan sadece 2-3 ufak(Berbatov hariç) değişiklikle, Tottenham maçına çıkarttığı kadrodur Ferguson'un. Her ne hikmetse Manu'lu bebeler(!), Spurs'un aslarını yenmeyi başarmışlardır bu kadroyla.

Her ne olursa olsun Old Traffordda Manchester'ı yenmek kolay bir iş değildir. Bunu başaran ve UEFA Avrupa Ligi -medya arasında Düşler Sahnesi- şansını son maça taşımıştır Beşiktaşımız.

Bunu yazmayıp, "çocukları yendi" diyen medyaya selam olsun...

N'aptın Serdar?!




(Tam boyut için resime tıklayınız)

Gerçek hayattaki şutların aklıma geldi bir de...

Gözlerim yaşardı şerefsizim...

FM yapımcılarına sesleniyorum: SAÇMALAMAYIN!

;)

Mustafa'dan(!) Kapak




Ekşi Beşiktaş blogunda Forza'dan tanıdığımız Eser Gökulu bir ses kaydı paylaştı. Orada Erman Bey, Beşiktaş'ın Galatasaray'ın da Fenerbahçe'nin de sıralamada önüne geçemeyeceğini söylüyor. Hem de bağıra bağıra, nasıl da heyecanlı Ermancığım. Aldığın kapaklarla Beşiktaş'tan Kadıköy'e köprü yapılır!

Sen bi' git "Geçemezsin Mustafa" diye bağırdığın Hoca'dan bir özür dile, hadsiz!

(Eser Gökulu'nun kaydı burada)