İç Transferde Son Durum


İbrahim Üzülmez, Toraman ve Rüştü'nün ardından Uğur, Yusuf ve Hakan'la da anlaşmaya varılmış.

Kaptanların bir yere gitmesi zaten düşünülemezdi. Hele ki İbrahim Toraman'ın takımdan ayrılması, Beşiktaş'ımızı savunma rotasyonunda baya bir sıkıntıya sokardı. Onun oynamadığı maçlarda takımın ruhunun yarısının olmadığını düşünüyorum. İbrahim Üzülmez ise zaten 10 yıldan fazladır bizimle ve kim gelirse gelsin kesmeyi beceremedi. Kaptan sağolsun her geçen sezon, bir başka deyişle yaşlandıkça daha da iyi oynamaya başladı. Onun bu performansıyla İsmail 'in oynamasını zorlaşıyor.

Rüştü ise büyük bir fedakarlık yaparak; hem ücretini 1.5 milyon euro'dan, 1.5 TL' ye çekmiş, hem de Necip'in ücretine iyileştirme yapılmasını istemiş. Bu asil davranışından dolayı tebrik ediyorum Rüştü'yü ve şimdiye kadar yazdığım ve söylediğim tüm ters yorumlar için de özür diliyorum.

Uğur ve Yusuf'la ise niye ve hangi şartlarda anlaşma yapıldığını anlamadım açıkcası. Yusuf artık fiziksel açıdan iyice çökmüş durumda ve 30 dakikadan fazla performans göstermesi çok zor gibime geliyor. Uğur'un ise Beşiktaş'ımızda oynayacak kapasitede olmadığını düşünüyorum. Aynı zamanda A2 takımdan yükselen genç yeteneğimiz Necip'in oynamasını da zorlaştırabilir bu karar.

Hakan Arıkan' da çok güvendiğim bir kaleci ve Rüştü'nün ardından onunda kalmasının bizim için önemli olduğunu düşünüyorum.

Yeni sözleşmelerin Beşiktaşımıza hayırlı olması dileğiyle... Nice şampiyonluklara...

Yeni Yönetimimizin Amatör Branşlara Bakışı!


Uzun bir süredir maddi sıkıntı içerisinde olmalarına rağmen ligde ve kupada kazanılmadık başarı bırakmayan Beşiktaş Hentbol takımı Beşiktaş yönetiminin isteği ile getirildikleri İnönü stadında Eskişehirspor mücadelesini Eski Açık tribününde izlemeye layik görüldüler.


Bu konuda Mete Düren'in 1903radyo`ya yaptığı açıklamada;

`` Buna tepki gösteren taraftarlardan kaç tanesi Hentbol takımı maçını seyretmiş.Tepki vermek kolay.Kupa alınmasıyla birlikte Hentbolcu oyunculara jest olsun onare edilsin diye düzenleme planlandı.Çok spontane ve ani gelişen bir olaydı.Tribüne yoğun ilgi olduğu için törenden sonra oradan tribüne ulaşabilcekleri en kolay yer olan Eski Açıkta oturup maçı seyretmişler.Kendi sporcularımıza arzu ettikleri zaman maçı izlemesi için bir yer yeni yapılacak stadımızda düşünüyoruz.`` diyerek sözlerini tamamladı.

-Haber 1903-

Haberin tamamı için




Bu nasıl bir mantıktır yahu?

İstanbul dışında yaşayan Beşiktaşlıların, bu maçları izlemesi neredeyse imkansız. Canlı yayın yok - bir kanalımız olsa belki yayın olabilirdi de - , deplasman da senede kaç tane ve nerelerde oluyor tartışılır?

Şehir dışında yaşayan ya da maddi imkansızlıklardan dolayı Beşiktaş maçlarına gelemeyen insanların Beşiktaş yönetimine tepki göstermeye ve eleştirmeye hakkı yok mudur?

Tepki gösteren taraftarlardan kaç tanesinin maça geldiğini de sormuşsunuz; acaba siz yönetim kurulu olarak Beşikaş Hentbol Takımı'nın kaç maçını izlediniz? Daha geçen hafta İzmir de kupa finali varken kaç kişiydiniz salonda?

İnsanların yaptıkları hataları kabul etmeleri bir erdemdir. Siz böyle bir şeyi yapmak yerine, suçunuzu ört bas etmek için taraftarın üzerine atıyorsunuz.

Yazık...


Serdar Özkan'a Ne Yapmalı?





Geçenlerde diğer blogda yazmıştım Serdar hakkında uzun uzun. (Buradan Ulaşabilirsiniz)

Olmuyor bu adam, OL-MU-YOR!

Ama ne kadar kızsam da sövsem de Serdar Özkan'ı kaybetmemeyi de çok istiyorum. Kazanırsak eğer onu, elimizde süper bir cevher olacak.

Son Eskişehirspor performansını da gözönüne alırsak bu adamın son vuruş anına kadar başarılı olduğu gerçeği tartışılmaz. Ama o son vuruş yok mu... Bazen şanssızlık, bazen baskı... Olmayınca olmuyor işte.

Ne yapmak gerek?

Bence Serdar Özkan'ın üzerine düşülmeli. Maçlardan önce tribünlere çağırılmalı. Hata yapsa dahi alkışlanılmalı. Kazanılmış bir Serdar Özkan benim adıma kupadan daha anlamlı bile olabilir. Kupaları her zaman kazanırsınız ancak böyle yetenekler kolay bulunmuyor.

Kupa için sabretmedi mi bu taraftar? 6 yıl, 10 yıl... Ne kadar gerekirse beklemedi mi?

Özellikle sahaya yakın oturan taraftarların. Buradan devam edebilirsiniz.

27.Hafta Beşiktaş 3-2 Eskişehirspor


Maçtan yarım saat önce stada girmiştim ve nerdeyse -numaralı hariç- tüm tribünler doluydu. Bilet fiyatlarındaki indirim ve takımın tekrar şampiyonluk yarışına ortak olması kuşkusuz bunun en büyük sebepleri. Trabzonspor maçında da fiyatların ve stadın böyle olması yönetimden kısa vadede istediğimiz tek şey.

Maça gelince, 1-0 geride başladık resmen.Ama tribün ve futbolcuların hırsında bir değişim yoktu. 20 dakikada Ernst'in müdahalesiyle penaltı ve 2-0 oldu durum. Tam düşünmeye başlamıştım: "heh işte şimdi bittik, tribün moralsiz, futbolcular moralsiz vs."Düşündüklerimin tam tersi gerçekleşti ve hep beraber inanılmaz bir hırs ve mücadeleyle maça asıldık. Tribünün katkısı, futbolcuların hırsı, Mustafa Hoca'nın müdahaleleriyle maçı kazanmasını bildik ve şampiyonluk yolundan sapmadığımızı gösterdik.

Mustafa Denizli, futbolcular ve tribün hepsi de inanılmaz efor sarfederek büyük bir alkışı ve saygıyı hakettiler. Hepinize teşekkürler...

Bu galibiyet Şifo Mehmet kardeşimizin yüzünde ufak da olsa bir gülümseme; moralinde de az da olsa bir artış olduysa ne mutlu bize...

Beşiktaş-Eskişehirspor


Bursa puan kaybetmişken, Fb-Gs birbirini yiyecekken, Şifo kardeşimiz bizimle beraber sevdasını haykıracakken 3 puandan başka birşey düşünülemez.

Haydi Beşiktaş'ım olamaz diyenlere inat al şu 3 puanı da sustur herkesi.

Aklında Bir Tek Beşiktaş



Geçen hafta hemen hemen hepimiz, Antalya'lı 'Şifo' Mehmet kardeşimizle ilgili haberleri görmüşüzdür. Kardeşimiz 11 yaşında ve 300.000 kişiden birinde görülen SSPE hastası. Hastalığı süresince Beşiktaş dışında -babasının ismi dahil- hiçbir şeyi hatırlamıyor. Bilindiği kadarıyla da bu hastalığın bir tedavisi yok maalesef. Kardeşimizin tek isteği ise Beşiktaş İnönü Stadı'nda, taraftarla beraber bir maç izlemekti.

Haberin medyaya yansıması üzerine, Antalyadaki Beşiktaşlılar, Şifo'yu ziyaret ederek ona moral vermeye, ailesine de destek olmaya gittiler. Bu yaptıklarından dolayı teşekkürü onlara borç biliriz.

Daha sonra ise yönetim, Şifo Mehmet'i maça getirmek için ailesi ve doktorlarından gerekli izinleri almak için kolları sıvadı.Bu sabahta kardeşimiz babası ve ağabeyi ile İstanbul' a geldi. Bugün Ümraniye'ye giderek futbolcularla tanışacak olan Mehmet, yarın ise Beşiktaş taraftarıyla "Saldır Beşiktaş'ım" diye bağaracak .





Elazığ'daki deprem sonrası, deprem bölgesine giderek yardım eden ve okul yaptırma sözü veren yönetim, bu konuda da duyarsız kalmadığınız ve Mehmet kardeşimize maç izleme şansı verdiğiniz için teşekkürler...

Allah acil şifalar versin kardeşimize. Beşiktaşkına kavuşmak biraz olsun moral olsun Mehmet'e ve hastalığını atlatmasına -bir umut- yardımcı olsun.



Bu Alemde Ekol Beşiktaş Hentbol





Bir branş düşünün ki Türkiye'de bu branşın öncüsü Beşiktaş olsun. Bir kulüp düşünün ki Türkiye 107. yılını daha yeni kutlamış olsun.

Bu Türkiye'nin en köklü kulübün en başarılı branşı da bu öncü olduğu branş olan Hentbol. Namağlup liderlikler, kupalar, şampiyonluklar. Ödülleri ne biliyor musunuz? Geçen sezon bir adet kol saati. Bu sezon bir kupa daha kazandılar şimdiden. İzmir deplasmanında kaldırdılar kupayı; otobüsle geri dönmek üzere yola çıktılar. Otobüsle!

En kötü tarifeli uçaktan bilet alırsın be arkadaş çok mu zor?!

Taraftarın en çok sahip çıkması gereken branş da bu herhalde. Sadece özveri ile oynayan sporcuların gözlerinin içine baka baka destek vermek...

Helal olsun tüm hentbolcularımıza. Bizim yönetimden kestiğimiz umudu onlar da kesmiş herhalde beklentileri de kalmamış; ama yine de terlerinin son damlasına kadar savaşıyorlar.

Şaampiyoon


Hentbol takımımız geçen çarşamba İstanbul'da 30-30 berabere kaldığımız İzmir ekibini 28-25'le mağlup ederek Türkiye Kupası'nı kazandı.

Tüm imkansızlıklara rağmen bunu başaran başta Müfit Hoca olmak üzere bütün oyuncularımızı kutluyoruz.

Görsel:Sonbarikatbeşiktaş'tan

Özhan Canaydın


Türk sporunun ve Galatasaray camiasının önemli ismi bugün Bursa'da -ona yakışan şekilde- son yolculuğuna uğurlandı.

Gerçekten çok efendi ve "adam gibi adam" sıfatına uygun bir ismi kaybettiğimizi düşünüyorum.

Tüm spor kamuoyunun ve Galatasaray camiasının başı sağolsun.